Torasik Outlet Sendromu

torasik outlet sendromu nedir

Torasik Outlet Sendromu (TOS), boyun, omuz ve kaburga (costa) kemiklerinin hareketliliğinin azalması veya bu bölgelerdeki kasların gerginleşmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Normalde, bu bölgede bulunan sinirler ve damarlar, kolların hareketi sırasında serbest bir şekilde kayarak yer değiştirir. Ancak, hareket kısıtlılığı veya kas gerginliği oluştuğunda, sinirler ve damarlar ir bölgede sıkışabilir ve çeşitli semptomlara neden olabilir.

Omuz çevresindeki skalen kaslar, pektoralis minör, levator scapulae ve üst trapez kasları gibi yapılar gerginleştiğinde, sinirlerin ve damarların geçtiği alan daralır. Aynı zamanda, birinci kaburga, klavikula (köprücük kemiği) ve omurga arasındaki eklemlerde hareket kaybı yaşandığında, bölgedeki yapılar normal hareket sırasında serbestçe kayamaz ve sinirlerin sıkışmasına neden olur. Bu sıkışma sonucunda boyun, omuz ve kol bölgesinde ağrı, uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

torasik outlet sendromu

Torasik outlet sendromu en yaygın nedeni günlük yaşamdaki postür bozukluğu, tekrarlayan omuz hareketleri ve uzun süreli bilgisayar kullanımı gibi alışkanlıklardır. Tedavi edilmediğinde kronikleşebilir ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir.

Torasik Outlet Sendromu Neden Oluşur?

Torasik Outlet Sendromu (TOS), sinirlerin ve damarların geçtiği bölgenin daralması sonucu ortaya çıkar. Bu daralma genellikle boyun, omuz ve kaburga (costa) kemiklerinin hareketliliğinin azalması veya bu bölgelerdeki kasların gerginleşmesi nedeniyle meydana gelir. Normalde, sinirler ve damarlar omuz hareketleri sırasında serbestçe kayar ve sıkışmadan işlevlerini yerine getirir. Ancak, bazı faktörler bu doğal hareketi bozarak TOS’un oluşmasına neden olabilir.

1. Postürel Problemler

Uzun süre kötü duruşla oturmak veya çalışmak, omurganın doğal eğrisini bozarak omuzları öne ve aşağı çekebilir. Özellikle masa başında çalışanlar, telefon veya bilgisayar kullananlar sürekli öne eğildikleri için göğüs kasları (pektoralis minör) gerginleşir, sırt kasları inaktif olur. Kaslar inaktif olduğu zaman yük eklemlere biner ve eklemler arasındaki boşluk azalır ve torasik çıkış daralır. Bu değişiklikler kısa süreli olduğu zaman vücut tolere edebilirken, uzun süreli alışkanlığa dönmesi probleme yol açabilir. Özellikle rutinin dışında bir yoğunluk oluşunca bu problem ortaya çıkabilir. Bir iş projesi, ödev veya geçicic bir yoğunluk nedeniyle normal rutinden fazla miktarda belli bir postürde uzun süre kalmak bunun tetikleyicisi olabilir.

Postür bozukluklarının oluşturduğu temel mekanizmalar şunlardır:

  • Omuzların Öne Doğru Kapanması: Omuzların öne kapanmasıyla pektoralis minör kası kısalır ve göğüs kafesi ile köprücük kemiği arasındaki mesafe azalır. Bu durum, sinirlerin ve damarların geçtiği alanı daraltarak sıkışmaya neden olur.
  • Başın Öne Doğru Gitmesi (Forward Head Posture): Başın uzun süre önde durması, boyun kaslarının (skalen kaslar) sürekli kasılı kalmasına neden olur. Bu kaslar, brakiyal pleksus sinir grubunun üzerinden geçtiği kaslardır ve gerginlikleri sinirlerin sıkışmasına yol açabilir.
  • Torakal (Sırt) Omurganın Kifotik Hale Gelmesi: Üst sırtın kamburlaşması (kifoz artışı), kürek kemiklerinin hareketliliğini bozar. Kürek kemikleri ideal pozisyonlarını kaybettiğinde, omuz mekaniği bozulur ve sinirlerin kayma hareketi kısıtlanır.

Bu tür duruş bozuklukları sürekli tekrarlayan günlük alışkanlıklarla daha da kötüleşir ve zamanla sinirlerin sıkışma riski artar.

2. Kas Gerginliği

Omuz ve boyun bölgesindeki bazı kaslar fazla kullanıldığında veya travma sonrası kasılmış halde kaldığında sinir ve damarları sıkıştırabilir. Özellikle skalen kaslar, pektoralis minör, üst trapez ve levator scapulae kasları gerginleştiğinde, torasik çıkış daralır ve sinirler sıkışarak semptom üretir. Aynı zamanda, kürek kemiği (skapula) stabilizatör kaslarının inaktivitesi, omuz mekanizmasını bozarak sinirlerin kayma hareketini kısıtlar. Bütün bunların sonucunda bu bölgeden geçen sinirler yük altında kalır ve torasik outlet sendromu oluşur.

En sık etkilenen kas grupları şunlardır:

  • Skalen Kaslar (Boynun Yan Tarafındaki Kaslar): Skalen kaslar, boynun yan kısmında bulunur ve sinirlerin hemen üzerinden geçer. Bu kaslar aşırı kasıldığında, sinirleri sıkıştırarak kol ve elde uyuşma, karıncalanma ve ağrıya neden olabilir.
  • Pektoralis Minör Kası: Göğüs kafesinin ön kısmında bulunan bu kas, omuzları öne doğru çeker. Eğer çok gerginse, torasik çıkış boşluğunu daraltarak sinirleri ve damarları sıkıştırabilir. Özellikle sürekli masa başında çalışanlar veya yuvarlak omuz duruşuna sahip olan kişilerde bu kas oldukça sıkı olabilir.
  • Levator Scapulae Kası: Kürek kemiğini yukarı kaldıran bu kas, stres, kötü postür ve aşırı kullanım nedeniyle sıkça gerginleşir. Bu kasın gerginleşmesi kürek kemiğinin doğal hareketini bozar ve sinirlerin sıkışmasına zemin hazırlar.
  • Trapez Kasının Üst Bölümü: Üst trapez kası, omuzları yukarı kaldıran kastır. Eğer sürekli gerginse, boyun ve omuz arasındaki yumuşak dokuları baskı altına alarak sinir sıkışmasını artırabilir.

torasik outlet sendromu tedavisi

3. Boyun ve Omurga Problemleri

Boyun fıtığı, kireçlenme veya omurga eğriliği (skolyoz) gibi durumlar, torasik çıkış bölgesinden geçen sinirlerin gerilmesine neden olabilir. Özellikle birinci kaburga ve köprücük kemiği arasındaki eklem hareketliliği azaldığında, sinirlerin sıkışma riski artar. Bu durumda boyun bölgesine yoğunlaşarak tedaviyi yönetmek daha etkili olacaktır.

Torasik outlet sendromu problemine neden olabilecek boyun ve omurga problemleri:

  • Servikal Disk Hernisi (Boyun Fıtığı): Eğer boyundaki diskler fıtıklaşmışsa, buradan çıkan sinirlerin hareketi kısıtlanır ve torasik çıkış bölgesinde sıkışma ihtimali artar.
  • Kifoz (Üst Sırtın Aşırı Kamburlaşması): Üst sırtın fazla öne eğilmesi, omuzların içe dönmesine ve torasik çıkışın daralmasına neden olur ve torasik outlet sendromu gelişebilir.
  • Omurga Kısıtlılıkları ve Faset Eklemlerindeki Sertlik: Omurların hareket kabiliyetinin azalması, kürek kemiği ve köprücük kemiğinin de hareketini kısıtlar. Bu durum, sinirlerin kayma hareketini bozarak sıkışmaya neden olabilir.
  • Boyun ve Omuz Bölgesindeki Kireçlenmeler (Dejeneratif Değişiklikler): Yaşla birlikte omurga eklemlerinde ve bağlarda sertleşme görülebilir. Bu da sinirlerin serbest hareketini engelleyerek torasik çıkış sendromuna zemin hazırlayabilir.

Torasik Outlet Sendromu (TOS) Belirtileri ve Testleri

Torasik Outlet Sendromu, günlük yaşamı doğrudan etkileyen bir rahatsızlıktır. Sinirlerin ve damarların sıkışması sonucunda ortaya çıkan belirtiler, özellikle belirli aktiviteler sırasında kendini daha fazla gösterebilir. Günlük hayattan örneklerle açıklayarak, hangi durumların torasik outlet sendromu düşündürebileceğini detaylı bir şekilde ele alalım.

Belirtiler ve Günlük Yaşam Örnekleri

Torasik outlet sendromu belirtileri, sinirlerin mi yoksa damarların mı daha fazla sıkıştığına bağlı olarak değişebilir. Ancak çoğu hastada sinir sıkışması (nörojenik TOS) görülür.

1. Kol ve Elde Uyuşma, Karıncalanma

  • Sabah uyandığınızda elinizin uyuştuğunu ve karıncalandığını fark ediyorsanız, özellikle gece başınızın altına kolunuzu koyarak uyuma alışkanlığınız varsa TOS şüphesi olabilir.
  • Uzun süre telefon kullanırken veya kitap okurken elinizde uyuşma ve karıncalanma hissediyorsanız, sinirlerin sıkıştığı anlamına gelebilir.

Sinirler, omuz hareket ettikçe kayma özelliğine sahiptir. Ancak torasik outlet sendromu mevcutken bu kayma hareketi kısıtlandığında sinirler gerilir ve kan akışı azalır, bu da elde uyuşma ve karıncalanmaya neden olur.

2. Kolda Güçsüzlük ve Eşyaları Düşürme

  • Kahve kupanızı tutarken avuç içi kaslarınızın zayıf hissettiğini fark ettiyseniz veya farkında olmadan eşyaları düşürüyorsanız, TOS’un erken belirtilerinden biri olabilir.
  • Market poşetlerini taşırken ya da saçınızı tararken kolunuzun çabuk yorulduğunu ve güçsüzleştiğini hissediyorsanız, bu sinir sıkışmasına bağlı kas zayıflığından kaynaklanıyor olabilir.

Brakiyal pleksus sinirleri (boyundan kola uzanan sinir ağı) sıkıştığında, el kaslarına giden sinyaller azalır. Bu da parmaklarda ve elde güçsüzlük yaratır.

3. Boyun, Omuz ve Kol Bölgesinde Ağrı

  • Uzun süre bilgisayar başında çalıştıktan sonra omuzlarınızda ve boynunuzda yanma tarzında bir ağrı hissediyorsanız, bu kasların fazla gergin olduğuna ve sinirleri sıkıştırdığına işaret edebilir.
  • Sırt üstü yattığınızda veya çantanızı sırtınıza taktığınızda ağrınız artıyorsa, bu durum torasik çıkıştaki sinirlerin bası altında olduğunu gösterebilir.

Torasik outlet sendromu durumunda omuz kaslarının aşırı gergin olması sinirleri sıkıştırarak ağrı oluşturur. Sinir sıkışmasına bağlı olarak, ağrı boyundan ele kadar yayılabilir.

4. Soğukluk, Solukluk veya Şişlik (Damar Sıkışmasına Bağlı TOS)

  • Soğuk havalarda elinizin diğer insanlara göre daha fazla üşüdüğünü fark ediyorsanız, bu damar sıkışmasına bağlı bir belirti olabilir.
  • Kolunuzu yukarı kaldırdıktan sonra elinizde renk değişikliği (solukluk veya morarma) oluşuyorsa, bu dolaşımın yeterince sağlanmadığını gösterebilir.

Eğer torasik outlet sendromu damarları da sıkıştırıyorsa, bu durumda kola giden kan akışı azalır. Bu da elde soğukluk, solukluk ve bazen şişlik ile kendini gösterebilir.

Torasik Outlet Sendromu Testleri

Fizyoterapistler ve doktorlar, torasik outlet sendromu teşhisi için bazı özel testler yapar. Bu testlerin çoğu günlük hayattaki hareketlerin aşırılaştırılmış versiyonlarıdır ve sinir/damar sıkışmasını tetikleyerek semptomları gözlemlemeyi amaçlar.

1. Adson Testi (Başınızı Çevirirken Nabız Kontrolü)

Başınızı test edilen tarafa çevirerek derin nefes alın ve aynı anda doktor veya fizyoterapist kolunuzdaki nabzı kontrol eder. Eğer nabız azalırsa veya kaybolursa test pozitiftir.Trafikte geri geri giderken aynaya bakmak için başınızı çevirdiğinizde baş dönmesi veya kolda uyuşma hissediyorsanız, Adson testi sizde pozitif çıkabilir. Başınızı çevirdiğinizde skalen kaslar gerilir ve sinirlerin/damarların geçtiği alan daralır, bu da semptomları tetikleyebilir.

2. Wright Testi (Kolu Baş Üstüne Kaldırma)

Kollarınızı başınızın üzerine kaldırıp birkaç saniye beklediğinizde uyuşma veya ağrı hissederseniz test pozitiftir. Çamaşır asarken, saçınızı tararken veya bir rafa uzanırken kolunuzda uyuşma ve karıncalanma hissediyorsanız, Wright testi pozitif olabilir. Kol yukarı kalktığında pektoralis minör kası ve köprücük kemiği, sinirleri ve damarları sıkıştırarak semptom üretir.

3. Roos Testi(Tavuk Kanadı Testi)

Kollarınızı baş hizasına kaldırıp avuç içlerinizi yukarı bakacak şekilde açıp kapatın. Eğer 30 saniye içinde elinizde uyuşma, karıncalanma veya ağrı oluşursa test pozitiftir. Uzun süre telefonla konuşurken kolunuzun yorulması, uyuşması veya karıncalanması Roos testinin sizde pozitif çıkabileceğini gösterebilir. Araba kullanırken uzun süre ellerinizi direksiyonda tuttuğunuzda ağrı hissediyorsanız, bu test pozitif olabilir. Bu hareket sırasında sinirler sürekli gerildiği için sıkışma ortaya çıkar ve semptomlar hızla belirgin hale gelir.

Torasik Outlet Sendromu Tedavisi: Manuel Terapi ve Egzersizin Rolü

Torasik Outlet Sendromu’nun (TOS) tedavisinde en önemli yaklaşım, manuel terapi ve egzersizlerin bir arada uygulanmasıdır. Çünkü bu sendrom, sinirlerin ve damarların sıkışması sonucu ortaya çıkar ve asıl problem hareket kısıtlılığı ve kas dengesizlikleridir. Bu nedenle yalnızca semptomları baskılayan enjeksiyon tedavilerinden ziyade, sorunun kaynağını çözen manuel terapi ve egzersiz uygulamaları daha kalıcı ve etkili bir çözüm sunar.

Manuel terapi, omuz, boyun ve göğüs kafesi hareketliliğini artırarak torasik çıkışın genişlemesini sağlar. Torasik çıkış, omuzun ön kısmında köprücük kemiği ile birinci kaburga arasındaki boşluktur ve sinirlerin, damarların geçtiği dar bir bölgedir. Eğer bu bölgede kemiklerin hareketliliği azalırsa veya çevre kaslar gerginleşirse, sinir ve damarlar sıkışır ve torasik outlet sendromu semptomları ortaya çıkar. Manuel terapi teknikleri, özellikle omurga, omuz eklemi ve kaburgalar üzerinde uygulanan mobilizasyon ve manipülasyonlarla bu hareketliliği artırarak sıkışmayı azaltır. Örneğin, birinci kaburganın yukarı doğru sabitlenmesi sonucu torasik çıkış daha da daralabilir; manuel terapi ile birinci kaburganın mobilitesi artırılarak bu baskı ortadan kaldırılabilir. Ayrıca, omuz eklemine yönelik mobilizasyonlar, skapulanın (kürek kemiği) serbest hareket etmesini sağlayarak, sinirlerin sıkışmasını önler.

Sinir kaydırma (neural gliding) egzersizleri de TOS tedavisinin temel taşlarından biridir. Sinirlerin vücut içinde hareket etmesi gerekir, ancak Torasik Outlet Sendromu varlığında sinirler sıkıştığı için hareketleri kısıtlanır ve her kol hareketi sırasında ekstra baskıya maruz kalır. Sinir kaydırma manevraları ile bu sinirlerin sıkıştığı yerden kurtulması sağlanır. Bu egzersizler sırasında sinir, belirli bir ritimle gevşetilirek kayması sağlanır ve bu hareket, sinirin çevresindeki dokular tarafından sıkışarak içerisindeki kan dolaşımının azalmasını engeller. Özellikle ulnar ve median sinir kaydırma manevraları, torasik çıkışta sıkışan sinirlerin daha rahat hareket etmesini sağlayarak eldeki uyuşma ve karıncalanma gibi belirtileri azaltır.

Egzersizler, Torasik Outlet Sendromu rahatsızlığının uzun vadeli tedavisinde en kritik faktörlerden biridir. Çünkü manuel terapi ile kazanılan hareketliliğin korunması ve kas dengesizliklerinin düzeltilmesi için doğru kasların güçlendirilmesi gerekir. Özellikle omuz çevresindeki stabilizatör kasların (rotator cuff kasları, serratus anterior, trapez kasları) güçlendirilmesi, omzun ideal pozisyonda kalmasını sağlayarak torasik çıkışın daralmasını önler. Ayrıca göğüs kasları (pectoralis minor) genellikle çok gergindir ve torasik çıkışı daraltarak sinirlere baskı yapar. Bu kasların esnetilmesi, torasik çıkışın genişlemesine yardımcı olur. Postür düzeltme egzersizleri de omuzların öne doğru düşmesini engelleyerek torasik çıkışa binen yükü azaltır.

Enjeksiyon tedavileri genellikle semptomları geçici olarak hafifletmek için kullanılır. Kortikosteroid enjeksiyonları sinirlerin etrafındaki inflamasyonu azaltarak kısa süreli bir rahatlama sağlasa da, bu durum altta yatan problemi çözmez. Eğer omuz, kaburga ve boyun bölgesindeki hareket kısıtlılığı düzeltilmezse, sinir ve damar sıkışması devam eder ve semptomlar tekrar ortaya çıkar. Bu nedenle enjeksiyonlar yalnızca semptomatik bir rahatlama sunar; kalıcı çözüm ise manuel terapi ile eklem hareketliliğinin artırılması ve egzersiz ile kas dengesinin sağlanmasıdır.

Sonuç olarak, Torasik Outlet Sendromu tedavisinde manuel terapi ve egzersiz bir arada uygulanmalıdır. Manuel terapi, torasik çıkışı daraltan yapıları mobilize ederken, egzersizler bu yeni kazanılan hareketliliğin korunmasını sağlar. Sinir kaydırma egzersizleri sinirlerin sıkışmadan hareket etmesini sağlarken, postür düzeltme ve güçlendirme egzersizleri omuzun ideal pozisyonda kalmasına yardımcı olur. Kalıcı bir iyileşme için düzenli egzersiz yapmak ve günlük aktivitelerde postüre dikkat etmek gerekir.

Sıkça Sorulan Sorular

Torasik Outlet Sendromu tehlikeli mi?

Erken tedavi edilmezse, sinir veya damar hasarına yol açabilir. Ancak çoğu vakada egzersiz ve fizyoterapi ile kontrol altına alınabilir.

Torasik Outlet Sendromu tamamen iyileşir mi?

Çoğu kişi konservatif tedavi ile iyileşme gösterir. Ağır vakalarda cerrahi seçenekler değerlendirilebilir.

Ağrı kesiciler Torasik Outlet Sendromu için etkili mi?

Geçici rahatlama sağlayabilir, ancak altta yatan sebebi çözmez. Fizyoterapi ve egzersizler uzun vadeli çözüm sunar.

Adres tarifi için tıklayın.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Scroll to Top
Telefon
whatsapp