LENF SİSTEMİ NEDİR ?
Lenf damarları, lenf kılcalları, lenf hücreler, lenf nodülleri, bademcikler, timüs bezi ve dalaktan oluşmaktadır. Vücudu oluşturan hücreler bir sıvı ortamında bulunmaktadır. Bu sıvının içinde, hücreler için gerekli olan besin ve oksijen bulunmaktadır.
Hücreler, ihtiyaç duydukları maddeleri aldıktan sonra atık maddeleri bu ortama bırakıyor. Bu atıklar, lenf sıvısı içinde taşınıyor ve lenf nodüllerinde süzüldükten sonra temiz lenf sıvısı olarak dolaşıma katılıyor. Dolayısıyla lenfatik sistem; bağışıklık sistemiyle beraber çalışarak, vücut savunmasında koruyucu filtre görevi gören bir sistem olarak tanımlanıyor.
Lenfödem Nedir?
Lenfatik sistemdeki bozukluktan dolayı hücreler arası sıvıda meydana gelen artık olarak tanımlanmaktadır.Hangi nedenle olursa olsun lenfatik sistem düzgün bir şekilde çalışmıyorsa veya damarlar uygun bir şekilde sıvıyı drene edemiyorsa, dokular içinde sıvı birikebiliyor. Biriken sıvı miktarı lenfatik sistemin taşıma kapasitesinden büyükse lenfödem oluşmaktadır.
İçindekiler
Lenfödem Nedenleri Nelerdir?
-Radyoterapi uygulaması
-Cerrahi müdahale
-Travma
-Tümöral bozukluk sonucu lenf yollarının tıkanması veya kesintisini takiben ilgili bölgede de (kol veya bacak) lenfödem gelişebiliyor.
Lenfödem Belirtileri Nelerdir ?
Lenfödem belirtileri, ilk olarak el ve ayakların üst taraflarında görülmektedir. Kol ve bacak ağrılarında artık söz konusu olmaktadır. Bu bölgelerde cilt gergin ve sert hale geliyor, el ve ayaklarda duyu bozuklukları ve eklem sertlikleri görülebilmektedir. Dirsekte veya dizin arkasında gerginlik ve hassasiyet oluşmaktadır.
Yüz, boyun, kollar, bacaklar, karın ve akciğerlerde meydana gelebilen lenfödemin belirtileri şunlardır:
– Belli bölgelerde şişkinlik
-Şişkinliğin olduğu bölgelerdeki eklemlerde hareket kısıtlılığı
-Kol altı, kasık bölgelerinde ve sert olan yerlerde ağrı
-Ciltte gerginlik hissi ve sertlik
-Ağırlık hissi
-Görsel bakımından deformasyon
-Rahatsızlık hissi
-Tekrarlayan ataklarda enfeksiyonlar
-Lenfödem, ilerlemiş ve tedavi edilmemiş durumlarda ciltte kalınlaşma, kol ya da bacakta sertleşme ileri derecede ve şişmeye neden olabilir.
Birçok doktor lenfödemin nadir bir durum olduğunu söylese de kabaca toplumun %1’ini etkilemektedir.
Ayrıca lenfödem, meme kanserli hastaların %2’sinde, jinekolojik, baş boyun kanserli ve melanomlu hastaların ise %10-40’ında görülmektedir.
Lenfödem Evreleri Nelerdir?
-
Evre 0 (Subklinik Evre):
Cerrahi işlem ya da travma geçirmiş ve henüz lenfödem başlamamıştır ancak lenfödem riski altındadır. Görsel olarak şişlik yoktur ancak ağırlık hissi tanımlayabilir. Deri dokusu normaldir.
-
Evre 1 (Reversibl Evre):
Bu evrede şişlik klinik olarak ortaya çıkar. Şişlik henüz yumuşaktır, çukurlaşma pozitiftir ve henüz sertleşme yoktur. Lenfödemli bölgedeki şişlik; aşağı- yukarı hareket ettirerek veya gece dinlenme sonrası sabah azalır. Bu evrede uygun ve zamanında tedavi uygulanırsa bölgeyi normal boyutlara getirmek mümkündür. Kompleks boşaltıcı tedaviden en iyi sonuç alınacak evredir.
-
Evre 2 (Spontan İversibl Evre):
Bu evrede doku büyümesi ve sertleşmesi başlar. Zamanla doku sertleşir, çukurlaşma zorlaşır. Bu evrede bölgesel bağışıklık koruma mekanizmaları bozulmaya başlar ve lenfanjit, selülit gibi enfeksiyonlar sık görülür. Ödem çok belirgindir ve cilt oldukça serttir.
-
Evre 3 (Lenfostatik Elenfantiazis):
Lenfatik ödemde artma ve doku değişiklikleri olur. Doku sıkılaşıp, sertleşir. Cilt değişiklikleri; papillomlar, kistler, fistüller, hiperkeratoz, hiperpigmentasyon, lenfore, tırnak-cilt mantar enfeksiyonları ve ülserasyonlar sıklıkla görülür. Çok ciddi bir dönemdir ve geri dönüşü çok zordur.
Lenfödemi veya Lenfödem İhtimali Olan Kişiler Nelerden Korunmalı?
- Enfeksiyon (kesikler, enjeksiyonlar, böcek ısırmaları, yanıklar)
- Aşırı kilo alma ve dengesiz beslenme
- Yetersiz veya aşırı egzersiz
- Kolun aşırı ısıya maruz kalması
- Ağır yük kaldırma
- Kolun baş üzeri pozisyonda uzun ve yorucu çalışması
- Uzun yolculuklar (özellikle uçak yolculukları)
- Etkilenen kol veya bacağın sıkılması (tansiyon ölçülmesi, sıkı saat, sıkı kıyafetler)
Lenfödem Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Lenfödem tedavisinde uygulanacak yöntem kompleks boşaltıcı fizyoterapi yöntemidir. Bu tedavi 4 farklı yöntemden oluşur.
1-MDL (Manuel Lenf Drenajı)
Ödemin lokalize olduğu bölgeden drenajı sağlamaya yönelik, sağlam taraf lenf nodüllerini uyarılarak yapılan, klasik masajdan çok farklı, lenfatik akışı düzenleyen masaj tekniğidir. Bloke olmuş lenf sıvısının akışını sağlamaya yönelik, manuel olarak yapılıp, sıvının kalbe doğru yeniden transportunu sağlamaktadır.
Manuel lenf drenajı dolaşıma etkisi olmayan diğer terapötik masaj teknikleriyle karıştırılmamalıdır. Diğer masaj teknikleri lenfödem için faydalı olmadığı gibi zararlıda olabilmektedir.
2-Cilt Bakımı
Lenfatik akıştaki yetersizliğe bağlı oluşan yaraların ve ödemli bölgedeki katlanan deride de sık sık mantar oluşup oluşmadığının takibi yapılmaktadır. Bunlara uygun olan kremler ve Ph değeri 5.5 olan nemlendiriciler kullanılmaktadır.
3-Kompresyon Bandajı
Manuel lenf drenajından sonra aktive olmuş lenf sisteminin etkinliğini koruma amaçlı özel sarım teknikleriyle yapılan bir bandajlamadır. Yapılan bandajlamada basıncın en uçtan itibaren çok dengeli şekilde ayarlanması gerekmektedir. Lenfödemde kullanılan bandaj normal sargı bandajlarından farklıdır.
Tedavinin bitişi sonrasında hastanın ihtiyacına göre koruma amaçlı bası çorapları kullanılabilir.
4-Egzersiz
Lenf akışı hızı üzerinde doğrudan etkisi vardır. Elevasyon egzersizleri başta olmak üzere, solunumla kombine yapılan egzersizler lenf sıvısının drenajını artırmaktadır. Lenfatik sıvının akış hızı, iskelet kasları tarafından sağlanan dış basınca bağlıdır. Bu nedenle sıvı drenajına yardım etmek için, kas aktivitesi gereklidir. Böylece venöz ve lenfatik pompa aktive edilmiş olur.
Egzersiz programının hastaya özel olarak tedavi yürüten fizyoterapist tarafından hazırlanır. Egzersizler bandaj veya çorap kullanımı eşliğinde yapılır, dirençli egzersizlerden ve ağırlık çalışmalarından kaçınılır.
Bunlara Dikkat Edin!
Lenfödem riski taşıyan ve lenfödemli ekstremitenin bakımı ve korunması büyük önem taşır. Tedaviden sonra tedavinin başarısının devam etmesi için hastanın da dikkat etmesi gerekenler ise şu şekilde sıralanıyor:
- Etkilenmiş ya da risk taşıyan bölgenin bakımı ve temizliğine çok dikkat edilmeli.
- Cilt temiz tutulmalı ve iyice kurulanmalı, hiçbir zaman nemli bırakılmamalı. Cilt bakımı ve esnekliğine dikkat edilmeli, nemlendirilmesi için yağsız kremler, vücut sütü, vücut losyonu gibi yağ içeriği çok az olan nemlendiriciler kullanılmalı. Sıcak günlerde terlemeyi ve ciltte mantar oluşumunu engellemek için ‘anti-fungal’ (mantar önleyici) pudralar kullanılmalı.
- Hangi tipte olursa olsun deri travmalarından, böcek ısırıklarından, kesik ve yanıklardan kaçınılmalı. Etkilenmiş kola, manikür ve enjeksiyon yaptırılmamalı. Etkilenmiş veya diğer ayaktaki nasırlar kesilmemeli, yumuşatıcı kremlerle korunmalı. Tırnakları keserken deriyi kesmemeye dikkat edilmeli. Asla jilet kullanılmamalı, istenmeyen tüyler tıraş makinesi yardımıyla alınmalı.
- Mutfakta veya bahçede iş yaparken kesiklerden korunmak içinse mutlaka eldiven giyilmeli.
- Güneş yanığı oluşumuna dikkat edilmeli, güneşlenirken yüksek koruma faktörlü koruyucular kullanılmalı ve bölge asla uzun süre güneşe maruz bırakılmamalı. Kompresyon çoraplarının çoğu zaman güneşe karşı koruma sağlayamadığı unutulmamalı.
- Etkilenmiş kolda itme, çekme gibi tekrarlayıcı ve kuvvetli hareketlerden, ağır ve yük bindiren sporlardan kaçınılmalı. Bu kişiler için en ideal sporlar, yüzme ve dalma. Bunun yanı sıra lenf dolaşımını sağlamak için tedavi sonrası öğrenilen egzersizler de düzenli olarak uygulanmalı.
- Sütyen, çamaşır, diğer giysiler ve takılar sıkı olmamalı. Bu giysilerin ciltte oluşturduğu kızarıklıklar lenf dolaşımının engellendiği anlamına gelebilir. Geniş omuz askısı ve gerekiyorsa askının cilde değdiği yere pamuk ped yerleştirilmesi önerilir. Aynı şekilde tansiyon da etkilenmiş koldan ölçülmemeli.
- Uçak yolculuğu sırasında basınç düşmesi nedeniyle kol çorabı ve kompresyon bandajı mutlaka kullanılmalı. Eğer kolda şişlik varsa daha iyi bir basınç için hem çorap hem bandaj beraber kullanılabilir.
- Gece uyurken etkilenmiş bölgenin üzerine yatmamaya özen gösterilmeli.
- Diyet kısıtlamalarının lenfödeme bilinen bir etkisi yok. Eğer kişi aşırı kilolu değilse, düzenli beslenilmeli, aşırı tuz kullanılmamalı ama tuz asla kesilmemeli ve bol su içilmeli. Aşırı kilolardan kaçınmak, kilo fazlalığı varsa doktor ya da uzman tarafından hazırlanmış bir diyet programı uygulamakta yarar vardır.
- Kompresyon giysileri gece dahil tüm gün giyilmeli. Tedaviden sonra kullanılmaya başlanan kompresyon çorabı özellikle ilk 6 ay, gece ve gündüz düzenli kullanılmalı. Eğer bölge geceleri kendiliğinden küçülüyorsa kompresyon çorabı gece çıkarılabilir. Kompresyon giysileri özel günlerde birkaç saatliğine çıkarılabilir.
- Tedavi bittikten sonra da etkilenen bölge, en az ayda bir kez çevre ölçümü yapılarak kontrol edilmeli ve izlenen değişiklikler terapiste bildirilmeli.
- Kompresyon giysileri talimatlara göre kullanılmalı ve temizlenmeli. Herhangi bir şikayet, bol gelmesi ya da sıkması durumunda terapiste veya üretici firmaya başvurulmalı. Kompresyon giysileri belli bir bölgeyi bant şeklinde sıkmamalı, kızarıklık oluşturmamalı.
- Yetersiz lenf dolaşımından ötürü şişen bölge, tedaviyle normal ya da normale yakın hale geldikten sonra da bakımına dikkat edilmezse durumun tekrarlayabileceği unutulmamalı. Yetersiz lenf sistemi nedeniyle şişen kol veya bacak, tedaviyle normal veya normale yakın hale geldikten sonra da takibi ve bakımına devam edilmeli.