Sakroileit, omurganın alt kısmı ile pelvik kemikleri (sakrum ve ilium) arasında bulunan sakroiliak eklemin iltihaplanması sonucu gelişen bir sakatlıktır. Bu durum, genellikle bel ve kalça bölgesinde ağrıya neden olur ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Sakroileit, tek başına bir hastalık olarak ortaya çıkabileceği gibi, ankilozan spondilit veya psöriatik artrit gibi romatizmal hastalıklarla birlikte de görülebilir. Bu nedenle eğer sakroiliak eklem bölgesinde ağrınız varsa ve ağrınız iki tarafta da varsa mutlaka romatizmal hastalıkların da elimine edilmesi gerekir. Eğer romatizman bir hastalık varsa bu durumda yapılacak tedaviler boşa zaman kaybetmenize yol açabilir. Genellikle erken yaşlarda yani 20-30 yaş aralığında bu hastalıklar semptom vermeye başlarlar. Bu nedenle bu yaş aralığındaysanız ve ağrınız iki tarafta da varsa mutlaka bir romatologa görünün.
İçindekiler
Sakroileit Belirtileri
Sakroileit, genellikle bel ve kalça bölgesinde hissedilen ağrı ve gerginlik ile kendini gösterir. Belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ancak en yaygın belirtiler aşağıdaki gibidir.
Alt Bel veya Kalça Bölgesinde Ağrı ve Gerginlik: Ağrı genellikle alt belde veya kalçada hissedilir ve zamanla şiddetlenebilir. Bu ağrı, sıklıkla hareketle artar ve dinlenme ile hafifler. Özellikle sabahları veya uzun süreli hareketsizlikten sonra daha belirgin olur. Ağrı kalça doğru yayılabilir. Tek taraflı ve çift taraflı olarak görülebilir.
Ağrının Yayılması: Ağrı, bir veya her iki kalçaya yayılabilir ve bacaklara doğru inebilir. Sakroileiti, siyatik veya bel fıtığından ayıran en önemli klinik bulgusu ağrının dizin altına inmemesidir. Eğer ağrınız dizin altına veya ayaklara doğru iniyorsa bu durumda bel fıtığı veya siyatik problemlerinden birine sahip olabilirsiniz.
Uzun Süre Oturma Sonrası Ağrı Olması: Uzun süre oturma veya yatma sakroileit kaynaklı ağrıyı artırabilir. Bu nedenle, sakroileitli kişiler genellikle uzun sabit pozisyonda duramazlar. Çoğunlukla ayağa kalkınca ağrıları azalır ve oturmaya kıyasla yürüme ile daha rahatladıklarını söylerler.
Sakroileitin belirtileri, genellikle diğer bel ve kalça ağrısı nedenleri ile karıştırılabilir. Bu nedenle, doğru tanı için bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir. Fiziksel testlerle mevcut şikayetlerin sakroileit mi yoksa başka bir bel problemi mi olup olmadığı anlaşılabilir. Bazı durumlarda MR bile gerektirebilir.
Sakroileitin Nedenleri
Sakroileit, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Bunlar kişinin sosyal hayatına bağlı olan kaynaklar da olabilir veya genetik olarak bazı hastalıkların taşınması kaynaklı da olabilir. Bazı durumlarda genetik faktörler bazı sosyal yaşam alışkanlıkları ile birleşince hastalığa dönüşebilir. Bu nedenle genetik olsa dahi bazı durumlarda doğru sosyal yaşam düzenlemesi yapılarak mevcut hastalığın belirtilerinin ortaya çıkması veya ilerlemesi durdurulabilir.
Romatizmal Hastalıklar: Ankilozan spondilit, psöriatik artrit, romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklar sakroiliak eklem iltihabına yol açabilir. Bu hastalıklar, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla eklem dokusuna saldırması sonucu ortaya çıkar. Bu durumda çeşitli ilaç tedavileri ve fizik tedavi ile semptomların yönetilmesi mümkündür.
Travma veya Yaralanma: Sakroiliak ekleme doğrudan darbe almak veya düşmek gibi travmatik olaylar eklem içerisinde enflamasyonun başlamasına neden olabilir. Örneğin, bir düşme veya trafik kazası sonrası sakroileit gelişerek yukarıda bahsettiğimiz belirtiler ortaya çıkabilir.
Enfeksiyonlar: Nadir de olsa, bakteriyel enfeksiyonlar sakroiliak eklemde iltihaplanmaya yol açabilir. Bu enfeksiyonlar, eklem içine yayılan bakterilerden kaynaklanabilir. Böyle bir durumda antibiyotik tedavilerle mevcut problemler ortadan kaldırılabilir.
Hamilelik ve Doğum: Hamilelik sırasında artan pelvik bölgeye binen yük, doğum sonrası dönemde de sakroileite neden olabilir. Hormonal değişiklikler ve pelvik bölgedeki gevşeme de bu duruma katkıda bulunabilir. Bununla birlikte hamilelik döneminde artan kilonun sakroiliak ekleme binen yükü arttırması sonucunda bu problem gelişebilir. Bundan korunmak için hamilelik döneminde klinik pilates yapılabilir.
Sakroileit Tanısı Nasıl Konur?
Sakroileit tanısı koymak için doktorlar, hastanın tıbbi geçmişini değerlendirir ve fiziksel muayene yapar. Tanıyı doğrulamak için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılır:
Röntgen: Sakroiliak eklemdeki yapısal değişiklikler görülebilir. Eklem mesafesinin daralması veya eklem yüzeylerinin doğal hatlarının bozulması buna dair bir ipucu verebilir ancak tek başına tanı koymak için yeterli değildir.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Eklemdeki iltihaplanmayı ve yumuşak doku hasarını daha ayrıntılı olarak gösterebilir. MR cihazında çeşitli sekanslarla vücut yapıları detaylı bir şekilde görüntülenebilir. T2 sekansı adı verilen bir görüntüleme ile sakroiliak eklemde enflamasyon olup olmadığı anlaşılabilir. Eğer bu bölgede sıvı artışı görülürse bu durumda sakroileit teşhisi konulabilir.
Bilgisayarlı Tomografi (BT) Tarama: BT ile kemik yapılardaki en küçük yapısal değişiklikler bile görülebilir. Sakroliak eklemdeki bir enflamasyon sonucu eklem yüzeylerinde bir yıpranma ve kemiğe ulaşan yapısal bozukluk varsa BT ile görülebilir. BT yoğun radyasyon içerdiği için tanı için pek tercih edilen bir yöntem değildir.
Fiziksel muayene sırasında doktor, sakroiliak eklemi hassasiyet ve ağrı açısından değerlendirir. Ayrıca, eklem hareketliliğini ve kas gücünü test eder. Sakroileit tanısını doğrulamak için çeşitli özel testler yapılabilir. Örneğin, Patrick veya FABER testi, sakroiliak eklemdeki ağrıyı değerlendirmek için kullanılır. Bu testler tek başına bir şey söylememekle birlikte MR ile birlikte değerlendirildiğinde anlamlı bir sonuç verebilir.
Sakroileit Tedavisi
Sakroileit tedavisi sürecinde ana hedef semptomları hafifletmeye ve eklem fonksiyonunu korumaya çalışmaktır. Kişinin şikayetlerinin tanısı doğru bir şekilde konulduktan sonra tedavi planlanır. Örneğin romatizman hastalık kaynaklı bir ağrı varsa bu durumda ilaç tedavisi fizik tedavinin önüne geçer. Travma veya sosyal yaşam kaynaklı bir sakroileit durumu mevcutsa bu durumda ilaç tedavisi değil, fizik tedavi daha baskın tedavi yöntemi olarak öne çıkar.
İlaç Tedavisi: Ağrı kesiciler ve anti-enflamatuar ilaçlar, ağrıyı ve iltihabı azaltmak için kullanılır. Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar genellikle ilk tercihtir. Bu ilaçlar sakroiliak eklemde bulunan enflamasyonu yani ödemi azaltarak ağrıyı hafifletmeyi hedefler. Ağrı şiddetli ise doktor steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar, kas gevşeticiler veya opioid ağrı kesiciler reçete edebilir.
Fizik Tedavi ve Manuel Terapi: Sakroiliak eklemi oluşturan sakrum ve ilium kemikleri doğru manuel terapi teknikleri ile oynatılarak hareketliliği arttırılabilir. Böylece eklem içindeki sıkışmanın azaltılması ve mevcut ödemin iyileşmesi için uygun ortam sağlanır. Sakroiliak eklem disfonksiyonu adı verilen bir durumda sakroiliak eklem hareketliliği azalmış olacağı için iyileşme uzun sürer. Manuel terapi ile bu hareketliliği kazandırarak iyileşmenin ideal koşullarda gelişmesini sağlar. Fizik tedavi sürecinde yapılacak egzersizlerle hareketliliği arttırılan eklemlerin hareketliliği korunur ve böylece disfonksiyonun tekrarlama olasılığı ortadan kaldırılır. Bu nedenle fizik tedavide yapılan manuel terapi sonrasında mutlaka verilen egzersizler yapılmalıdır.
Kortikosteroid Enjeksiyonları: Sakroiliak eklem içerisindeki enflamasyon çok şiddetli ise ve hasta fizik tedavi ile ağrısında bir değişiklik elde edilemezse bu durumda eklem içerisine enjeksiyon yapılır. Bölgeye yapılan kortikosteroid enjeksiyonları, ağrıyı ve iltihabı azaltarak tedavi etmeyi hedefler. Bu yöntem, özellikle şiddetli ağrının olduğu dönemlerde etkili olabilir. Enjeksiyonlar, kısa süreli rahatlama sağlar ve sonrasında mutlaka fizik tedavi ve manuel terapi gerektirir.
Sakroilet Varsa Yaşam Tarzı Nasıl Olmalıdır?
Sakroileit yönetiminde yaşam tarzı değişiklikleri tedavide çok önemli bir rol oynar. Bu nedenle eğer sizde bu durum varsa aşağıdaki önerileri mutlaka sosyal yaşamınıza eklemelisiniz.
Düzenli Egzersiz: Düşük yoğunluklı aerobik egzersizler, esneme ve güçlendirme çalışmaları ağrıyı hafifletebilir ve eklem hareketliliğini artırabilir. Düşük yoğunluklu aerobik egzersizler yürüyüş ve hafif tempo yüzme olarak örnek verilebilir. Güçlendirme ve esneme için klinik pilates yani fizyoterapist eşliğinde pilates yapılabilir.
Sağlıklı Beslenme: Anti-enflamatuar besinlerle zengin bir diyet, genel sağlık durumunu iyileştirir ve sakroiliak eklemde bulunan ödemin iyileşmesini hızlandırabilir. Omega-3 yağ asitleri, sebzeler, meyveler ve tam tahıllar içeren bir diyet, iltihabı kontrol etmeye yardımcı olur.
Stres Yönetimi: Stres, kas gerginliğini arttırır ve eklem içerisindeki kompresyonu yani sıkışmayı arttırarak mevcut ağrıyı şiddetlendirebilir. Bu nedenle stres anında dişleri sıkmak, gerilmek ve kasılmak gibi fiziksel reaksiyonları azaltmak ve stres farkındalığı kazanmak tedavinin doğru bir şekilde ilerlemesini sağlar.
Duruş ve Ergonomi: Doğru duruş ve ergonomik oturma düzenlemeleri, eklem üzerindeki baskıyı azaltabilir. İşyerinde ve evde ergonomik düzenlemeler yapmak, ağrıyı mutaka hafifletecektir. Özellikle sakroiliak ekleme doğrudan yük bindirecek kaykılarak oturma tipi oturma düzeninden kaçınak gerekir. Bacak bacak üstüne atmak veya bir poponun üzerine yaslanarak oturmak aynı şekilde iyileşmeyi sekteye uğratacaktır.
Sonuç
Sakroileit, bel ve kalça bölgesinde ciddi ağrıya neden olabilen bir durumdur. Belirtiler yaşıyorsanız, bir sağlık profesyoneline danışmanız önemlidir. Bu amaçla bize whatsapp veya telefon üzerinden ulaşabilirsiniz. Sizi birebir görmeden durumunuz hakkında kesin konuşmamız mümkün olmayacaktır. Doğru tanı ve tedavi ile sakroileit yönetilebilir ve eski ağrısız yaşama dönebilirsiniz.