Terapötik Egzersiz
Terapötik egzersiz, fizyoterapi seansları esnasında hastaların şikayetlerini ortadan kaldırmaya yönelik bir fonksiyonu geri kazanmayı hedefleyen egzersizlerdir. Terapötik egzersizin sportif egzersizden en önemli farkı yalnızca kasa odaklı olmaması, nöromusküler kontrole ve duyusal homonculus adı verilen bedenin fiziksel algısını değiştirmeye yönelik olmasıdır. Bu nedenle egzersiz planlaması sportif egzersiz planlamasından tamamen farklıdır. Terapötik egzersizler kasın kuvvetini arttırmaya çalışabileceği gibi kasta varolan kuvvetin hareket paterni içerisinde kullanılmasını sağlamaya yönelik aktivasyon çalışmalarını da içerir. Bu şekilde egzersiz planlaması yapabilmek için kompleks nöroloji ve hareket nörofizyolojisi alanlarında yetkin olmak gerekir.
Biraz daha detaylandıralım..
Bir hareketi yapmanın onlarca farklı versiyonu var. Yerdeki bir cismi almanın onlarca alternatifi vardır. Dizleri bükerek yere yaklaşıp alabilirsiniz, belden eğilerek alabilirsiniz, ayağınızla kavrayıp havaya atarak alabilirsiniz veya başkasından isteyerek size uzatması ile alabilirsiniz. Bunların her biri farklı hareket stratejileridir. Bu hareket stratejilerinden hangisini kullanacağınız tamamen vücudun fiziksel algısı ile ilişkilidir. Eğer belinizde ağrı oluşacağından korkarsanız, dizlerinizi bükerek almayı tercih edersiniz. Eğer canınız sıkılıyorsa ayağınızla kavrayarak almayı tercih edersiniz. Eğer aceleniz varsa belden eğilerek alırsınız.
Terapötik Egzersiz Ne Zaman Devreye Girer?
Eğer bir hareketi yapabilecek olmanıza rağmen ağrı, kısıtlılık, korku veya güvensizlik gibi bireysel faktörlere dayalı etmenlerden dolayı yapamama veya yapmama tercihinde iseniz terapötik egzersiz devreye girer. Terapötik egzersizin amacı size bir hareket kabiliyeti kazandırmakdır.
Örneğin belinizde ağrı var ve eğilerek yerden bir şey alamıyorsunuz. Bu durumda terapötik egzersizler belinizde ağrıya yol açan faktörleri düzeltmeye yönelik planlanır. Bu bel ağrısı probleminin gövde stabilizasyonu problemi nedeniyle oluştuğunu düşünelim. Bel bölgesi stabilizasyonu sağlayan 3 faktör vardır. Kas kuvveti, kaslara giden kan dolaşımı ve nöromusküler kontrol. Terapötik egzersizler bu 3 ayağı birden göz önüne alarak planlanır. Eğer kas kuvveti problemi nedeniyle stabilizasyonu sağlayamıyorsanız, kas aktivasyon egzersizleri planlanır. Eğer kas kuvvetiniz yeterli ancak bunu bir noktadan sonra sürdüremiyorsanız dayanıklılığınızı arttırmaya yönelik egzersiz planlanır. Kas kuvveti yeterli, dayanıklılığı yeterli ancak kasın belirli pozisyonlarda harekete katılmama problemi varsa nöromusküler kontrolü arttırmaya yönelik egzersiz planlanır.
Hastaların çoğunda kas kuvveti ve dayanıklılığı iyi durumda olduğu görülmektedir. Çoğunlukla ağrı nedeniyle oluşan kas inhibisyonları(kasın beyin tarafından kasılmasının bilerek önlenmesi) en büyük problemdir. Bu durumlarda çeşitli egzersiz planlaması ile bu kas inhibisyonları ortadan kaldırılarak nöromusküler kontrolün kazanılması hedeflenir.
Bizimle iletişime geçmek için tıklayın.
