Kulunç ağrısı halk arasında çoğunluk boynun alt bölgesi ile sırtın üst bölgesi olan bölgede hissedilen ağrı olarak tariflernir. Bu bölgede elle dokunulduğunda ağrılı bazı noktalar olabilir. Bu noktalara kulunç tabiri verilir. Esasında tıbben herhangi bir karşılığu bulunmayan bu duruma en yakın olan rahatsızlığa fibromiyalji denir. Gelin, geçmek bilmeyen kulunç ağrısı ile ilgili neler bilmemiz gerekiyor öğrenelim.
İçindekiler
Kulunç Ağrısı
Halk arasında kulunç, çoğunlukla sırt bölgesinde olan ağrılı noktalara verilen isimdir. Bu ağrılı noktalar tıp camiasında dahi tartışmalı bir konudur. Sırttaki ağrılı noktalar zaman zaman boyna veya kürek kemiğine doğru yayılan ağrılara yol açabilir. Genellikle stres ve rüzgarda artan bu ağrıları temelde vücudun bir reaksiyonudur. İçsel bir kaynaktan kaynaklandığı için tedavisi de esasında oldukça kolaydır. Kulunç olarak adlandırılan ağrılı noktaların ne olduğundan önce ne olmadığı konusuna değinmemiz gerekir. Ne olmadığını bilirseniz, ne yaparsanız fayda görmeyeceğinizi ve hangi tedavilerle vakit kaybetmemeniz gerektiğini öğrenebilirsiniz.
Kulunç ne değildir?
Yaygın olarak bilinen şekliyle kasların kasılı kalıp sertleşmesi ile oluştuğu iddia edilen kulunçların bu şekilde oluşmadığı kesin olarak ispatlanmıştır. Bu nedenle ağrılı noktaları gevşetmeye çalışmak, o bölgeleri yumuşatmak veya ezmek kalıcı bir çözüm sunmaz. Çünkü oradaki mevcut gerginlik veya sertlik ağrının kaynağı değil, sonucudur. Bu nedenle ağrılı bölgelere yönelik yapılan tedavide geçici sonuçlar üretir. Bu yönde tedavi alan bireyler çoğunlukla düzenli aralıklarla bu tedavileri almaya ihtiyaç duyarlar. Bir masaja gitmem lazım, bir iğne yaptırmam lazım gibi kendini tedaviye bağımlı hale getiren bu uygulamalar kalıcı tedavi yöntemleri değildirler.
Kulunç ile ilgili yanlış bilinen bir diğer olgu ise fibrosit denilen durumdur. Bu tanıma göre kaslardaki ölü dokuların olduğu bu noktalar tıpkı yara kabuğu gibi sertleşir ve ağrı yapar. Bu iddiaya göre bu dokuların sıcak uygulamalarla yumuşatılması veya sert masajla ”kırılması” gerekir. Bu tanım kesinlikle yanlıştır çünkü kaslarda ölü doku bulunmaz. Yalnızca profesyonel sporcularda görülen kas yırtıkları sonrasında yırtığın gerçekleştiği bölgede fibrosit oluşur ve bu fibrositler kesinlikle ağrı yapmazlar.
Kas yırtığı sonrasında fibrosit görülme sebebi de kas hücrelerinin bölünme yeteneği olmamasından kaynaklanır. Yırtılan kas bölgesindeki hücreler öldüğü için bu bölgeyi doldurmak için vücut kollajen doku üreterek yırtığın iki ucunu birbirine bağlar. Bu doku daha sonra egzersiz ile güçlenir ve tekrar yırtılmayacak şekilde sertleşir. Bu sertleşme herhangi bir ağrı yapmaz. Çünkü kasın içerisinde bulunan bu fibrosit, kasın her kasılması esnasında bir gerilim yükü alır ve bu gerilim yükünü alabilmek için dayanıklı, sert elastik ve ağrısız olmak zorundadır. Böyle bir dokunun ”kırılması veya yumuşatılması” kası yırtmak anlamına geleceği için, fayda değil aksine zarar verir.
Kulunç dediğimiz şey nedir? Neden sırtınız ağrıyor?
Sırt ağrılarımızı anlamak için önce basit bir şekilde ağrıyı anlamamız gerekir. Ağrı dediğimiz olay, vücutta sinir uçları tarafından hissedilen zararlı uyarıların beyinde tehlike olarak algılanmasıdır. Örneğin parmak ucunuza batan bir iğne, buradaki sinir uçları tarafından hissedilir ve beyne iletilir. Beyin, parmak ucundaki keskin batma hissinin parmak uçlarında yaralanmaya neden olabileceğini düşünerek ağrı hissini oluşturur ve parmak ucumuzda hoşumuza gitmeyen ve bir an önce kaçınmak istediğimiz bir his hissederiz. Ne kadar çok sinir ucu uyarılırsa beyin o kadar büyük bir tehlike hissine kapılır ve ağrımızın şiddeti artar! Eğer bir bölgede sinir ucu fazlaysa orası zararlı uyarılara çok daha hassaslaşır.
Sırt bölgemiz ise vücudumuzdaki en az hassas olan bölgedir! Aşağıdaki resimde vücudumuzdaki sinir ucu yoğunluğunu görmekteyiz. Koyu mor alanlar en az hassas noktalar, açık sarı ve turuncu noktalar en çok hassas noktalardır.
Bu hassasiyet farkı ağrı algısını da değiştirir. Parmak ucumuza dokunan bir şeyi çok keskin bir şekilde hissederken sırtımıza aynı dokunmayı aynı şiddette hissetmeyiz. Örneğin, iki kum tanesini iki parmak ucunuza alırsanız parmaklarınızın arasında iki tane kum tanesi olduğunu hissedip ayırt edebilirsiniz. Sırtınıza iki kum tanesi koyarsak hiç hissetmezsiniz. Hatta bir çay kaşığı kadar koyarsak sadece sırtınızda bir şeylerin olduğunu hissedersiniz. Bu his yoğunluğu farkı da mevcut kulunç hissinin önemli bir sebebidir.
Bu ayrım ağrı konusunda da geçerlidir. Sırt bölgenizdeki bir dokuda ağrı hissederken keskin bir ağrı hissetmek yerine yaygın ve geniş alanlı bir ağrı hissedersiniz.Çünkü sinir yoğunluğu azdır ve beyin ağrının tam olarak nereden kaynaklandığını anlayamaz. Bunun sonucunda da birbirine yakın bölgelerdeki ağrılar birbirine karışabilir ve tam olarak nerede olduğunu anlayamayabiliriz.
Yukarıdaki fotoğrafta dermatom sahalarını görmektesiniz. Dermatom sahası vücuttaki sinir uçlarının temsil ettiği yerleri gösterir. Gördüğünüz gibi pembe renkli alanlar boyundan çıkan sinirlerin sinir uçlarının sonlandığı yerlerdir. Ağrı, sinir uçlarının az olmasından ötürü lokalde tam olarak hissedilemediğinde bu dermatom sahaları içerisinde herhangi bir bölgeye yayılabilir. Buna refere ağrı denilmektedir. Örneğin derindeki bir organ olan kalpte bir problem olduğunda sol kolun uyuşması bunun bir örneğidir. Kalbin dermatomu sarı alan olduğu için bu bölge içerisinde farklı bir yerde kendisini hissettirebilir.
Kulunç ağrısı olarak yaygın bir bölgede hissedilen ağrılar da bu şekilde farklı yerlerden köken alırlar. Bizim sırtta yaygın olarak hissettiğimiz kulunç ağrısı çoğunlukla omurgadaki bir problemden kaynaklanır. Derindeki omurga eklemlerinde bir hareketsizlik, bir kısıtlılık veya bir problem olduğu zaman bunu dermatom sahası içerisinde kulunç ağrısı olarak hissederiz. Bu nedenle omurgaya yönelik yapılacak tedavilerde bu kulunç ağrılarından kurtulmak mümkündür.
Kulunç tedavisi
Kulunç hastalığı olarak hissettiğiniz ağrının temel kaynağının omurganız olduğunu anlattık. Peki omurganızın neye ihtiyacı var? Cevap basit! Hareket!
Eğer şu anda geçmişinize dönüp bakarsanız sırt ağrılarınızın arttığı dönemlerin en az hareketsiz ve uzun süre sabit pozisyonda çalıştığınız anlar olduğunu fark edeceksiniz. Çoğunlukla sırt ağrıları bilgisayar başında veya sabit bir postürde uzun süre çalıştığınız zamanlarda artar. Çünkü omurganız uzun süre sabit kalmaya alışık değildir! Omurgadaki diskler ve yapılar tamamen hareket ile beslenir. Omurgadaki pek çok yapı az miktarda kan damarına sahiptir. Omurganın beslenmesi büyük oranda mekanik hareket ile sağlanır. Hareket ettikçe bölgedeki dolaşım artar ve omurganız sağlıklı bir şekilde beslenir.
Eğer yakın çevrenizde spor yapan veya pilates yapan birileri varsa şunu kesinlikle duymuşsunuzdur. Spora başladığımdan beri sırt ağrılarım geçti! Bunun sebebi yapılan egzersizlerle omurganın ihtiyacı olan harekete kavuşmasıdır. Peki sırtınız ağrıyorsa hemen spor salonuna mı koşmalısınız? Neden bazı insanlar sporda bel veya boyunlarını sakatlarlar?
Bunun da nedeni kişilerin uzun süre pasif yaşamları nedeniyle vücutlarının spora hazır olmamasından kaynaklanır. Omurganız hareket etmedikçe hareketliliği kısıtlanır. Bunun en bariz örneğini sabah uyandığınızda hissedersiniz. Sabah kalktığınızda her tarafınız gergindir. Çünkü 7-8 saat boyunca neredeyse hiç hareket etmediniz ve eklemleriniz birbirine yaklaşmıştır. Birbirine yaklaşan eklemlerin hareketliliği de azalır. Bu yüzden açılmak için güzelce bir gerinirsiniz ve böyle güne başlarsınız. İşte tıpkı bunun gibi pasif bir yaşamdan aktif bir yaşama geçmeden manuel terapi ile önce vücudunuzu spora hazırlamanız gerekir.
Omurganızdaki kısıtlanmış hareketler yapılacak manuel terapi ve doğru egzersiz seçimleri ile kademeli olarak arttırıldığı zaman sporda çok daha etkin hareket edebilirsiniz. Hareketliliği açılmış omurga ile yapılacak sporda eklemleri zorlayarak sakatlanma ihtimali azalır. Böylece hareket kısıtlılığı nedeniyle hissedilen ağrılarınız ortadan kalkar hem de sporda çok daha etkin bir performans ortaya koyabilirsiniz.
Kulunç hakkında sıkça sorulan sorular
Kulunca ne iyi gelir?
Hareket hareket hareket! Kulunç ağrıları yansıyan ağrılardır ve kesin çözümü düzenli ve aktif bir şekilde spor yapmaktır. Sıcak su torbası, iğne, enjeksiyon, masaj gibi uygulamalar lokal ve problemin kaynağından uzak tedavilerdir. Bunlar yalnızca geçici bir şekilde ağrılarınıza iyi gelir.
Kulunç nasıl düzelir?
Düzenli hareket ederek kulunç ağrısından kurtulup, korunabilirsiniz. Hangi spor en iyi etki eder diye merak ederseniz yoga, pilates, dans, jimnastik, yüzme gibi vücudun sabit tutulmadığı ve günlük yaşamda hiç kullanmadığınız hareketleri barındıran sporlar en faydalı sporlardır.
Kulunç nerelere vurur?
Kulunç ağrısı yukarıda belirttiğimiz gibi dermatom sahası içerisinde herhangi bir noktada hissedilebilir. Bazı durumlarda kulunç ağrısı boyundan omuza ve hatta kola doğru yayılabilir. Çoğunlukla alt boyun ve orta sırt hattı boyunca şikayetlere neden olurlar.
Kulunç belirtileri nelerdir?
Sabah sırt ağrısı ile uyanmak
Uzun süre sabit pozisyonda kalınca ağrı oluşması
Boyun ve sırtta hissedilen yaygın bölgesel bir ağrı
Sırtta belli noktalara basınca ağrının şiddetlenmesi
Sıcak, masaj gibi lokal uygulamalarla rahatlama
Belirtileri temel kulunç ağrısı olarak adlandırılan ağrının belirtileridir.
Kulunç uyuşma yapar mı?
Kulunç ağrısının uyuşma yapması nadir görülen bir şeydir. Uyuşma hissi sinir dokunun irite edilmesi ile oluşur. Sinirin herhangi bir şekilde sıkışması, üzerinde uzun süre basınç oluşması uyuşma hissine yol açar. Bu nedenle uyuşma şikayeti varsa kulunçtan önce başka problemlerin varlığı değerlendirilmelidir.