Tarsal Tünel Sendromu
Tarsal tünel, ayak bileği bölgesinde bulunan bir anatomik yapının adıdır. Bu tünel, ayak bileği iç tarafında yer alır ve içinde tibial sinir, atardamarlar, toplardamarlar ve tendonlar gibi yapıları barındırır. Tarsal tünel, bu yapıları korur ve destekler. Tarsal tünelin başlıca görevi, ayak bileği hareketlerini kontrol etmek ve ayağın fonksiyonlarını düzenlemektir. İçinden geçen tendonlarda açığa çıkan hareketlerin belirli bir doğrultuda oluşmasını sağlamak amacıyla bağ dokudan oluşur. Tendonların etrafını sarar ve sublukse olması yani hareket esnasında çıkmasını engeller. Ancak, bazı durumlarda tarsal tünel içinde yer alan tibial sinir veya diğer yapılar, çeşitli nedenlerle sıkışabilir veya baskı altında kalabilir. Bu durumda oluşan tarsal tünel sendromu adı verilen tıbbi bir durum ortaya çıkar.
Tarsal Tünel Sendromu Nedir?
Tarsal tünel içerisinde sinovyal kılıf mevcuttur. Bu kılıfın amacı içerisinden geçen yapıların etrafa sürtünmeden rahatça hareket etmesini sağlamaktır. Bazı durumlarda ayağın aşırı kullanılması sonucu bu tünel içerisinde ödem oluşabilir. Aşırı kullanımla birlikte ayak bileği burkulması gibi ani travmalar sonucunda da bölgede ödem oluşabilir. Tünel içerisindeki yapıların sıkışmasına yol açabilecek olan bu ödem eğer oradaki tibial siniri sıkıştırırsa tarsal tünel sendromu meydana gelir.
Travma veya aşırı kullanım dışında bölgede oluşan kistler, kemik çıkıntıları, tümörler veya diyabete bağlı oluşan lezyonlar sonucunda da tünelde sıkışma meydana gelebilir. Nasıl oluştuğu kişiye ve hastaya bağlı olarak değişebilir ancak semptom ve belirtiler tamamen aynıdır. Tüneli oluşturan en önemli yapı fleksör retinakulum adı verilen bağ dokusudur. Bu bağ dokusunun aşırı gerilmesi veya üzerinde oluşabilecek herhangi bir travma bu sendroma yol açabilir. Fleksör retinakulum tibia adı verilen kemik ile calcaneus adı verilen kemik arasında uzanır. Bu nedenle bu iki kemiğin aşırı zorlanması bu probleme yol açabilir.
Tarsal Tünel Sendromu Belirtileri
Tarsal tünel sendromunda aşağıdaki fotoğrafta gösterilen alanlarda hastaların şikayetleri mevcuttur. Bu şikayetler;
Ayakta karıncalanma veya uyuşma hissi.
Ayak bileği iç tarafında ağrı veya yanma hissi.
Ayak bileği iç tarafında ağrı, özellikle ayak tabanı veya topuk bölgesinde yoğunlaşır
Ayak bileği iç tarafında şişme görülebilmekle birlikte herkeste mevcut olmayabilir
Ayak bileği iç tarafında sızlama veya batma hissi.
Hastalarda tinel işareti mevcuttur ancak tinel işareti negatif olsa da bazı kişilerde yine bu sendrom görülebilir. Tinel testi tarsal tünele tekrar tekrar hafifçe vurularak yapılır. Sinir hattında ağrı veya karıncalanma pozitif bir testtir. Testin hassasiyeti %25 ile %75 arasında ve düşüktür; özgüllük %70 ila %90 arasındadır. Kişilerin tedavisi belirlenmeden önce tüm olasılıklar değerlendirilmelidir. Özellikle ameliyat kararı alınmadan önce EMG ve MR görüntülemesi mutlaka yapılmalıdır. Ancak ne yazıkki bu görüntülemelerde de kesin sonuç alınamayabilir.
Kaynak: Tarsal Tunnel Syndrome John Kiel; Kimberly Kaiser
Tarsal Tünel Sendromu Tedavisi
Tarsal tünel sendromu tedavisi ilk konservatif tedavi olarak ilerlenmelidir. 3 aylık konservatif tedavilere yanıt alınamadığı durumda cerrahi düşünülebilir. Konservatif tedavide amaç bölgede oluşan kompresyonu azaltmaktır. Bu doğrultuda anti inflamatuar ilaçların ve diğer anti inflamatuar yöntemlere başvurulması gerekir. Bu dönemde fizik tedavide manuel terapi yöntemleri ile eklem kapsülünde gevşeme ve sinir kaydırma manevraları ile siniri tuzaklandığı bölgeden kurtarma hedeflenmelidir. Hiçbir şekilde iğne, sert masaj, ağrılı uygulamalar yapılmamalıdır. Tedavi döneminde dar ayakkabı kullanılmamalı, sert zeminlerde yürüme, koşma-sıçrama içeren aktivitelerden uzak durulmalıdır.
Manuel terapi tekniği olarak aşağıda gösterilen teknikler uygulanabilir. Distal tibiofibular glide, fizyolojik sınırlar içerisinde hareketli distal tibiofibular glide, talocrural posterior glide uygulanabilir. Bunun dışında ağrısız olmak şartıyla talocrural anterior glide, subtalar distraksiyon, Midtarsal (talonavicular) glide, tarsometatarsal distraksiyon ve tarsometatarsal glide teknikleri kullanılabilir. Bu teknikler fleksör retinakulum üzerine binen yükleri azaltacaktır. Bunun yanı sıra posterior tibial sinir kaydırma hareketleri ile tünel içerisindeki sinirin hareketlendirilmesi sağlanabilir. Böylece sinirin tuzaklandığı yerden kurtulması ve üzerine binen baskının dağıtılması hedeflenebilir.
Tarsal tünel sendromu egzersizleri olarak direnci düşük tutarak ayak bileği inversiyon ve eversiyon kullanılabilir. Bu egzersizleri kesinlikle yüksek şiddette ve kuvvetlenme amacıyla yapmamak gerekir. Tendonların aşırı miktarda yüklenildiği durumda çevre dokularda baskı ve sürtünmeye yol açma riski vardır. Bu da hastaların şikayetlerini arttırabilir. Egzersizler daha çok manuel terapi sonrası hareketliliği artan eklemlerin hareketliliğini koruma odaklı verilmelidir.
Fizik tedavinin işe yaramadığı durumlarda kortizol enjeksiyonu hekim kararı ile uygulanabilir. Bunun da işe yaramaması durumunda cerrahi tekniklere başvurulur. Tarsal tünelin cerrahi olarak serbest bırakılması vakaların %90’ında semptomların giderilmesini sağlayabilir. Ameliyat sonrası 4 haftada günlük yaşama, 6-8 hafta içerisinde spora dönüş mümkündür.
Tarsal tünel sendromunda dikkat edilmesi gereken bir önemli nokta ise ayırıcı tanıdır. Her ne kadar nadir görülse de Baxter siniri tuzaklanması ve medial plantar sinir tuzaklanması da benzer belirtileri verebilir. Hastaların teşhisi konulmadan önce bu iki sendroma dair değerlendirme ve muayenenin de yapılması gerekir. aksi takdirde hatalı teşhis ve zaman kaybı riski ortaya çıkacaktır. En önemli fark Baxter sinir tuzaklanmasında şikayetler topuğun iç ve alt kısmında meydana gelirken, medial plantar sinir tuzaklanmasında ayak başparmağı ve ikinci parmakta ağrı ve his kaybı ile kendini gösterir.
Tarsal tünel sendromu hakkında detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçin.